Hep seni sevdigimi yazarken, şimdi ayrılığı yazmak ne acı
Kagıdım beyaz gibi görünsede, katran karası aslında
Yazılarım dahi okunmuyor, yoklugunda kararan sayfamda
Yazarken gördügüm tek sey karanlık, üzerime bir beden büyük geldi bu ayrılık
Hıçkırıklarım yüregime batıyor geceleri, sen benden ayrılıp giderken
Dudaklarım sana ne gitme diyebildi, nede ayrılıga gelme
Hadi anlat bana ayrıldık deyince, sahiden ayrılıyormu insan
Yanından geçen her yabancıyı, ben diye içine çekmiyormusun
Resimlerde gülerken biz, gelecek aglamadimi bizsizlige
Hiç olmazsa aşkımızı, sevgimizi
Üzeri yırtık sökülmüş geçmişimizin en başına koy bizi
Bütün yasadıklarımızın içinde, hangisi gerçekti
Ayrlıgımızmı yada sevgimizmi
Yoksa içimde taşıdıgım yüregim kadar yakınmı
Yalnızlıgının bana hatırlattıgı ayrılıgımız
Hiç bir zaman silinmiyor, bu agır tahrige dayalı ayrılıgımız
Benim kursun kalemle onayladıgım imzalarım çoktan silindi
Oysa senin tükenmez uzaklıklara attıgın imzalar hala duruyor
Hangimiz ateş hangimiz demir ateşsen yak şu ayrılığı
Nokta isen bitir ayrılık cümlesini, kalemsen çiz ayrılığın üstünü
Rüzgarımsan çıkart uçurtmalarımı gökyüzüne
Sana hasret olan yüreğimin başkenti ol, gurbet eller içinde ağlatma beni
Yoruldum sensizlikle savaşmaktan, kaldır beni düştüğüm yerden
Ayrılıgı var eden yokluğunuda al gel
Gel de varlığınla kalbinden vur, ayrılık denen bu illeti.